BİLGİSİ OLANIN YETKİSİ, YETKİSİ OLANIN BİLGİSİY YOK
13 Aralık 2023 Çarşamba 20:03
Bilgisi olanın yetkisi yok yetkisi olanın bilgisi yok
Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin karşılaştığı sorunlarına yönelik çalışmalarımızın karşılıklarını almaya başladık. Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümü hariç diğer bölümlerin müfredatlarının her üniversite de farklı olması öğrenciler için farklı kayıplara yol açıyordu. Müfredat aynı olmadığından olası yatay dikey geçişlerde öğrenci görmediği dersleri de almak zorunda kaldığından dönem veya sene kaybı yaşıyordu. Bu haksızlığın önüne geçmek için 2021 yılında YÖK’ e sunduğumuz rapor olumlu sonuç verdi ve önümüzdeki yıldan itibaren bu yanlış uygulamanın kaldırılacağını öğrendik.
Spor’ a gönül verip Spor Bilimleri okuyan öğrencilerimize katkı sunmaya devam edeceğiz. Onların spor’ un gelişmesinde büyük katkıları olacağına inanıyoruz.
Spor Bilimleri öğrencileri, eğitimleri süresince almış oldukları; anatomi, antrenman bilgisi, egzersiz fizyolojisi ve beslenme gibi derslerle kişisel spor eğitmenliği hatta yaşam koçluğu gibi alanlarda çalışabilirler. Ama antrenörlük bölümü öğrencileri hariç diğerleri 4 sene bu eğitimleri aldıkları halde C Futbol Antrenör Belgesi bile alamıyorlar. Buna rağmen TFF Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir uygulama ile UEFA B ve UEFA A diplomalarını 20 günlük bir kursla bahse konu bu eğitimlerin hiç birini görmeden aynı kişiye verebiliyor. Spor Bilimlerinden mezun çocuklarımız C lisansı bile alamazken tepeden inme Futbolcu eskilerine bu belgelerin verilmesi hangi çürümüş zihniyetlerin ürünüdür. Kendileri de maalesef hak etmeden o mevkilere geldiklerinden bu adaletsizliklere de göz yummaktadırlar. Bu konuda ki asıl problem şu; “bilgisi olanın yetkisi yok, yetkisi olanın bilgisi yok” bir gün adalet tecelli edecektir.
Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin karşılaştığı sorunlara yönelik bazı çözüm önerileri; Spor bilimleri öğrencileri, çevre ve spor arasındaki ilişkiyi anlamalıdır. Ekolojik ayak izi kavramını öğrenerek, yaşamsal faaliyetlerinin doğaya verdiği zararı anlamalı ve bu farkındalığı artırmalıdır. Çevre eğitimi dersleri veya çevre kuruluşlarına üyelik gibi yöntemlerle bu bilgi aktarılabilir.
Kariyer planlamalarını olumlu yönde etkilemek için bölümlerinden memnuniyet düzeylerini artırmalıdır. Kariyer hedeflerini netleştirmek, staj imkanlarına katılmak ve iş bulma kaygılarını azaltmak için kariyer danışmanlığına başvurabilirler.
Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalıdır. Bu, hem kendi sağlıkları hem de gelecekteki sporculuk kariyerleri için önemlidir. Beslenme bilgilerini artırmak için akademik ve bilimsel destek alabilirler.
Bu öneriler, spor bilimleri öğrencilerinin daha bilinçli, sağlıklı ve çevreye duyarlı bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olabilir.
Öğrencilerin sorunlarına yardımcı olmaya çalışırken onlara eğitim veren Öğretim Görevlilerine de Türk Sporunun Sorunları ve Çözüm Önerilerini sorduk. Öğretim üyelerinin görüşlerine göre, Türk sporundaki sorunlar ve bu sorunlara yönelik muhtemel çözüm önerileri ; devlet politikası ile ilgili problemler, yönetici problemleri, tesis problemleri, antrenör problemleri ve akademik problemler olmak üzere beş ana başlıkta toplanmıştır.
Paydaş kurumlar arası iletişim yetersizliği, spor tesisleri yapımındaki plansızlık ve mevcut tesislerin bakım ve onarımlarındaki yetersizlikler, kulüp yöneticilerinin yeterli görülmemesi, antrenörlerin alan bilgisinin günümüz ihtiyaçlarını karşılayamaması Türk sporunun problemleri olarak belirtilmiştir.
Bu problemlere çözüm önerileri olarak ise; spor kulüplerinde, kulübün işleyişini kontrol, raporlama, strateji ve kalite planlamaları görevlerini yerine getirecek spor yöneticiliği mezunlarının istihdam edilmesi, tesis yapımı planlanırken bölgenin nüfusu, okul- öğrenci- kulüp ve sporcu sayısı, iklim şartları, ulaşım imkânları etüt edilerek projeler oluşturulsa da o bölgede hangi branşlara eğilimin olduğunun da belirlenmesinin tesislerin daha verimli kullanılmasının sağlanacağı bir gerçektir. Akademisyenler ile spor yöneticileri arasındaki bağın güçlendirilmesi çok önemlidir. Son iki ayda yapılan 2 Spor Bilimi Kongresinde de görüleceği üzere Spor’ u yönetenler bu Kongrelere pek ilgi göstermemişlerdir. Her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu ve Gençlik Spor Bakanlığı işbirliği içerisinde görülse de uygulamada bu birliktelik çok sağlıklı yürümemektedir. Türk sporunun gelişimi açısından bu uygulamanın çalışır hale getirilmesi gerekmektedir.