80


BİZİM ORDİNARYÜSÜMÜZ OLARAK İLELEBET YAŞAYACAK
Okuyacağınız bu satırları yazarken hem duygulandım hem de, vereceğimiz bilgiler ışığında bir Fenerbahçeli olarak taaa eskiye giderek efsaneleşmiş adamın bilinmeyen yönlerini ele aldığım için gururlandım. Büyükada’ya yolu düşenler, hele akşamcı ise mutlaka Fıstık Ahmet’in meyhanesine uğramadan edemez. Sadece Adalılar değil, İstanbul’un en uzak semtinden gelen müdavimlerinin uğrak yeridir Prinkipo. Adalar Belediyesi’ni azıcık geçtikten sonra Marmara Deniz’inin üstünde yudumlarsınız içkinizi, mezenin kralını yersiniz. Adı üstünde Fıstık Ahmet entellektüel biridir ve yaşı itibarıyla saygı görür, sohbete başladığınız zaman hem ortak dostunuz ve arkadaşımız anıla anıla masaya gelir tek tek. İşte Büyükada’da o akşamların birindeydik ve konu Lefter Küçükandonyadis’ten açıldı. Aslında tam adı Lefter Küçükandonyadi olarak bilinir. Forvet mevkiinde forma giymiş lakabı ordinaryüs’e çıkmış bir futbol efsanesidir Lefter ağabey. Rum asıllı Türk futbolcusu olarak bilinir ama has Türk’ten daha Türk’tür. Askerliğini Türkiye’de yapmış bir Mehmetçik ‘tir. Doğum adı Rumca’da Özgür anlamına gelen ve Eleftrios’tur. Biz ona Lefter diyerek sahip çıkmışızdır.
22 Aralık 1925’te Büyükada’da Ingaaa diyerek Dünya’ya gelmiş 13 Ocak 2012’de hayata gözlerini yummuştur. Lefter ağabeyi bugüne kadar herkes yazmış, herkes anlatmış, birlikte yaşayanlar kitabını bile yazmıştır. Ama Fıstık Ahmet’in (Tanrıverdi) anlattıklarını kaleme almasaydım onun bilinmeyenleri sır olarak kalmaya devam edecekti.
Peki bu fırtınalı hayatına kimler girmişti. Neler yaşanmıştı. İşte Ahmet Tanrıverdi bakın bilinmeyenleri nasıl sıralıyor.
ÖNCE LEFTER SONRA ÖZGÜR
“Lefter öncelikle çok iyi bir çevreci ve hayvan severdir. Her gün Ada’daki evinin önünü süpürür, çiçek dikmeden edemezdi. Ama çapkındı. Beyoğluspor’lu Avram’ın kızkardeşinden gayr-ı meşru bir çocuğu oldu. Bunu çok az insan bilir. Bakın ne oldu. Bir gün Lefter, Mary’den olan çocuğunu Büyükada’ya getirdi. Eşi Stavrini balıkçı Yani’nin kızı ve Ada’nın en güzeli idi. Çocukla karşılaşınca Stavrini’nin ağzından şu cümleler döküldü. Senin bir suçun yok!. Uzun süre bu çocuğun ismi de Lefter olarak kaldı. Hatta Lefter onu birde ev sahibi yaptı. Sonradan ismi babasının Rumca ’da karşılığı olan Özgür adını aldı. Halen İzmir’de oturmaktadır”
6-7 EYLÜL OLAYLARINDA BAKIN NELER YAŞANDI
“Her yıl temcit pilavı gibi açılan ve 1955 yalında yaşanan 6-7 Eylül olaylarında Lefler de çok enteresan şeyler yaşadı. Olayların başlamasından bir gün önce Leflere İstanbul’a inmemesi, evinden dışarı çıkmaması konusunda bir haber geldi. Lefter bunun üzerine Basri Dirimlili’yi (nam-ı diğer Mehmetçik) aradı. Basri bir takım olaylar olacakmış. Bu gece gel bende kal dedi. Basri’de soluğu Ada’da aldı. Sabah olaylar başladığında Lefter’in evinin önünde başta Basri olmak üzere Badi Baki, eşekçi Mehmet el ele tutuşarak diğer arkadaşları ile birlikte bir zincir oluşturdu. Sadece evinin arkasındaki köfteci o dönemlerde su damacalarının üstünde bulunan pirinç kapağı kırıp Lefter’in evine doğru fırlattı ve cam kırıldı.”
FEDON NE KRAL CENAZE BEEE BENİMDE ÖLESİM GELDİ DEDİ
Lefter’in cenazesi Büyükada’da büyük bir yankı uyandırdı, seveni, sevmeyeni Fenerbahçeli olmayan binlerce kişiyi bir araya getirdi. Muhteşem bir defin töreni yapıldı. Hatta öyle bir cenazeydi ki bir ara Fedon aynen şunları söyledi.
Yaaaa Ahmet ne muhteşem bir cenaze. Vallahi böyle bir defin yapılacağını bilsem ben bile ölürüm şimdi”
EŞİ STAVRİNİ’DE GÖÇÜP GİTTİ
“Lefter’in eşi Stavrini’de Kısa bir süre önce hayata gözlerini yumdu. 1950 doğumlu olan Stavrini’nin cenazesi sessiz sedasız kaldırıldı. Fenerbahçe kulübünden kimse yoktu ve Koca Lefter’in eşinin cenazesine küçük bir çelenk gönderdi koca Fenerbahçe. Ancak 1907 Derneği yönetime nazire yaparcasına büyük bir çelenk yollayarak bu ayıbı biraz olsun hafifletti. “
İşte sevgili Fenerbahçeliler Lefter ağabeyimizin çalkantılı hayatından kısa bir kesit sunmaya çalıştım. O her zaman kalbimizde Lefter ve bizim ORDİNARYÜSÜMÜZ olarak ilelebet yaşamaya devam edecek.